fbpx
İçeriğe geç

Blog

Biofeedback Nedir?

Biofeedback Nedir?

Biofeedback Nedir

Biofeedback, vücudumuzda bizim kontrolümüzde olan bazı fizyolojik fonksiyonların anlık veriler ve buna karşılık yapılan davranışlar eşliğinde yeniden düzenlenmesidir. Çocuk ürolojisinde 1990 yılından sonra alt üriner sistem hastalıklarının düzeltilmesinde kullanılmıştır. Bu sayede invaziv metotlar kullanılmadan uygun hastalarda kabul edilebilir sonuçlar elde edilebilmiştir.

Biofeedback‘te yıllar boyunca iki temel basit konsept değişmemiştir. Eş zamanlı Üroflovmetre ve vücudun uygun yerlerine yapıştırılan yüzey elektrotları sayesinde pelvik taban kas aktivitelerinin bilgisayar ekranında gösterilmesi. Sonuçta çocuk çan eğrisi şeklinde işerken herhangi bir pelvik kas kasılma aktivitesi göstermemelidir. Bu işlem sırasında çocuk belli bir zaman dilimi içinde pelvik taban kaslarını uygun zamanlarda kasıp gevşetmesini öğrenir.

Ayrıntılı bilgi için bakınız: Çocuklarda Üroflovmetri

biofeedback


RESİM 1: BIOFEEDBACK CİHAZI

Daha sonra evde de benzer çalışmaların idrar ve gaita yaparken aile gözetiminde yapılması ve haftalık raporlamalarla başarı artırılır.

RESİM 2: VÜCUDA YAPIŞTIRILAN EMG KABLOLARI

emg


RESİM 3: İŞEME SONRASI KALAN İDRARI ÖLÇEN ULTRASON

McKenna ve ark. ilk bilgisayar yardımlı çizgi film karakterleri şeklinde düzenlenmiş “

” işlemini tanımladıktan sonra yapılan bir çok çalışma yaklaşık 6 seans 30-45 dakikalık çalışmalar sonrası % 90 bir başarı raporlamıştır.

ultrason

RESİM 4-5: BIOFEEDBACK BİLGİSAYAR ANİMASYONLARINA ÖRNEKLER

bio

“Biofeedback” sonrası 4 önemli kazanım olmaktadır:
1. Pelvik kaslarının uygun çalıştırılması
2.Detrüsor kaslarının koordineli bir biçimde aktivasyonu
3. Tutma refleksinin (Mesane kasıldığında pelvik tabanın kasılması) öğrenilmesi
4. Bu şekilde merkezi sinir sistemi ve kontrollü kaslar arasında uyum sağlanması
“Biofeedback”tedavisine alternatif olarak gösterilen alfa bloker tedavisi sadece % 7-10 luk bir gruba uygulanmaktadır. Bu hastalar düşük akım ve düşük EMG aktiviteli idrar yapan çocuklardır. Oysaki Biofeedback EMG aktivitesi yüksek olduğu için kesik kesik idrar yapan, hastalarda başarılı bir yöntemdir.

Disfonksiyonel İşeme, Veziko Üreteral Reflü ve İdrar yolu enfeksiyonu birlikteliği bilinen bir durumdur. Bu hastalar böbreğin etkilenmesi açısından en riskli hastalardır. Bu üç durumun birlikteliğinde ilk tedavi edilmesi gereken disfonksiyonel işemedir. Buda Biofeedback sayesinde yapılabilmektedir. Aynı anda kabızlık sorunu da bu tedavi sayesinde çözülebilmektedir.

Biofeedback hangi hastalarda başarısız olur:
Mesane kapasitesinin beklenilenden % 70 in altında olması
Düşük akım ve düşük EMG aktivitesi ile kendini gösteren primer mesane boynu disfonksiyonu.
Bunlardan ilk tedavi olarak ilki için anti kolinerjik tedavi ikincisi için alfa blokerler uygulanmaktadır.

Kontinans ve Inkontinans

Kontinans ve İnkontinans Nedir?

Kontinans ve İnkontinans Nedir?   Kontinans sosyal kurallar çerçevesinde uygun yer ve zaman oluştuğunda istemli olarak idrar yapabilme yeteneğini ifade eder. İnkontinans ise bu istemli idrar yapma

Enürezis Nokturna

Enürezis Nokturna

Enürezis Nokturna Gece yatak ıslatmaya Enürezis Nokturna denir.  Çok sık karşılaşılan bir hastalıktır 7 yaşındaki çocukların % 5-10’ unda görülür. Ergenlikte % 3 ve ileri

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir