Vezikoüreteral Reflü (VUR) Teşhis ve Tedavisi
Vezikoüreteral reflü (VUR) idrarın, idrar torbasından üreter ve böbreğe geriye doğru fizyolojik olmayan kaçışıdır. Ateşli idrar yolu enfeksiyonu geçiren çocukların yaklaşık yüzde 30 ila 50’sinde, anne karnında böbrek genişlemesi saptanan çocukların yüzde 15’inde, normal çocukların da yüzde 1’inde VUR saptanabilir. Genellikle idrar yolu enfeksiyonu ile belirti verir. Bu idrar yolu enfeksiyonlarına ateş de eşlik ediyorsa (piyelonefrit, böbrek enfeksiyonu) böbrekte hasar bırakma ihtimali vardır. Mesaneye bağlı işeme fonksiyon bozukluklarının eşlik etmesi böbrek hasarını artırmaktadır.
Üreterin idrar torbasının kas tabakasını geçerken idrar torbası mukozası altında bir tünel oluşturması ve bunun belli bir uzunlukta olması gerekmektedir. Bu tünel mesaneden idrarın geri kaçışını engeller. Bunun yanında mesanede depolanma ve işeme basınçlarının normalden yüksek olması gibi sebeplerden dolayı gelişebilir. Doğumsal olabileceği gibi sonradan da gelişebilir. Hastalığın şiddeti çok hafif veya ağır olabilecek geniş bir spekturum içerebilir. Hatta vakaların çoğunda VUR olmasına rağmen hastalık belirtisi veya hasar yapmadan hayatını sürdürebilir.
Vezikoüreteral Reflünün Teşhisi
Çocuk ürolojisi alanında en sık kullanılan tetkikler; üriner sistem ultrasonu, böbrek parankimini gösteren dinamik böbrek sintigrafisi (DMSA) ve reflü tanısını koyduran VCU (İşeme sistogramı – sondalı film) dur. Kaçağın şiddeti hafiften ağıra 1 ile 5’e kadar derecelendirilir. VCU bunlar içinde en invaziv olan hem çocuğun hem ailenin hoşlanmadığı ve bir miktar radyasyon alınmasına sebep olan bir tetkiktir. Bu nedenle çocuk ateşli idrar yolu enfeksiyonu geçiriyorsa üriner ultrasonla beraber çekilen bir dinamik böbrek sintigrafisinde problem varsa, VCU çekilerek çocuğa daha az radyasyon verilecek görüş günümüzde sık kullanılmaktadır. Bu şekilde bir kısım reflüler atlanabilir. Fakat bu reflülerin klinik olarak önemsiz ve düşük derecede reflüler olduğu çalışmalarda gösterilmiştir.
Vezikoüreteral Reflünün Tedavisi
Hafif derecelerde VUR’u olup böbrek hasarı az ateşli idrar yolu enfeksiyonu geçirmeyen hastada herhangi bir müdahaleye gerek kalmayıp sadece takip yeterli olabilir. Bazı çocuklara uzun süre koruyucu antibiyotik tedavisi verilmesi gerekebilir. Gerekli olan olgularda kapalı ve açık ameliyat yöntemi yüksek başarı oranları ile uygulanmaktadır. Bu hastalıkta hangi hasta grubunda müdahale gereğinin saptanması bence cerrahiden daha önemlidir. Böylelikle gereksiz ameliyatlar önlenmiş olur.
Ayrıca bakınız: Bebeklerde spina bifida